Anasayfa
1-Ali Kaya
2-Gülname Kaya
3-Gülsüm Aydoğan
4-Yeter Bakar
5-Selfinaz Şahintaş
6-Emine Öztürk
7-Alibey Bakar
8-Hanım Bal
9-Bektaş Bal
10-Gülaştı Aydoğan
11-Fadime Aydoğan
12-Gülüzar-Hüseyin
13-Nazime Aydın
14-Gülseren Öztürk

12-Gülüzar-Hüseyin


ANASAYFA

İÇİNDEKİLER
1-Çaşurla Kayadan Düşme ve Bir Gencin Ölümü - 01 Şubat 2015

bizimyazarlarimiz-foto-huseyin-gulizar-5cm__.jpg


sozdenyaziya-ince-cubuk.jpg

1.Öykü - 01 Şubat 2015

ÇAŞURLA KAYADAN DÜŞME VE BİR GENCİN ÖLÜMÜ

Gülizar Öztürk:

-Elli dokuz muyduuu, altmış mıydı, o yıllardı işte. 15-16 yaşındayım. Yeni evliydik. Çaşur getirmek için Hasan Ağa’nın Dolaştığı Taş’ın oraya çıktık. Çaşur malların en sevdiği yiyecekti. Bazı günler iki üç kere o yokuşları çıkıp sırtımızda çaşur getirirdik. Şimdiyse gezmeye gidenler bir kere çıktığında dizleri tutmaz oluy. Şöhret bacım, Rıza emim, kaynanam Elmas Bacım, Hüseyin ağa (yanındaki eşini gösterir) hep barabar gettik. Tepenin öte yanında Kân’da çaşur biçtik. Getirip bununan (eşini işaret eder) beri tarafa tökürük. Şöhret bacım da getiriy. Diğerleri çaşuru biçiler. Cürüşon’un o tarafta bırakırsak olmaz. Hemen bizim tarafa getiririk.

Habununan (eşini işaret eder) Hasan Ağa’nın Dolaştığı Taş’ın üstüne gelirik, köye bahan kenardan çaşuru aşşa atirık. Tam ortadaki dik yerden değil yani. Ahlımdan geçen ney. Acaba haburdan düşsem ölür müyüm. Demiye galmadı ayağım gaydı. Bi keen daştan dutundum, emme dutunamadım. Bi daha gaydım. Gettim aşşa baararah. Nasıl çırirım, nasıl baarirım. Dibe düştüm emme şansım varımış. Çaşurun üstüne düşür düşmez, çaşur beni lastik topu gibi galdırdı attı gayalara. U arada bu (eşi) yuharıdan barbarii. Gettin, tamam öldün dii. Ben seen demedim mi u gadar kenara yahlaşma.

Galhtım baktım bi yerimde gırıh var mı? Galhtım, içim ılgıt ılgıt geçmesiynen yere düştüm. Bu, dolandı fırlandı, u taraftan mı geldi, bu taraftan mı geldi, yanıma geldi. Bi yereen bişe oldu mu, yooh. Dedi ki sen köye get yavaş yavaş. Ben dedi gelir seni yahalarım. Sığnağın deriye indim. Bahtım ki urada gopmuş sırıhlar var. Sürüye sürüye aşşa indirdim. Sıcaa sıcana bişey duymuyrum ya undan eyle. Get herif, u zamanlar canımızı heç düşünmüüdük. Gafa işte.

Neyse eve geldim. Bizim Naciye’yi gördüm uzahtan. Bizim guzuları gördünmü deyn been baardı. Zoruma getti. Yanıma gelmedi, durumumu sormadı deyn başladım alamıya. Şöhret bacım benden önce geldiyidi. Unnara haber vermiştir deyn düşünüdüm. Oysa u günü Anşagilin Mustafa’sı ölmüş. Gencecik ölmüşdü. Dayımlar, anamlar, herkes cenezeye getmişler. Dede dayımlar ceneze yerinde düştüümü duyunca hemen eve geldiler. Oğlana gabir gurbanı kesimişler ya, unun postunu alıp gelmişler. Beni sohtular postun içine. Önce sıcaa sıcaana annamamışım emme çok kötü olmuşum da soradan anladım. Gine gençlik varmış ki tepeden eve gadar gelebilmişim.

*

Hüseyin Öztürk:

-Çaşuru biçerkere öğlen saati geldi. İşte kendi aramızda bişelerimiz var. Yemek falan filan. Ekmek aş neyise. Bişeyler yiyelim de işimize devam edelim. Yemek yerkere bi bahtık ki Sofugile doğru bi galabalık gidiyur. Dikkat ettik. dedik ula bu bi cenaze. Allah Allah, acap kim öldü? Köyde hasta yoh, sökel yoh, kimse yohtur, bu ölen kim? Bizim de haberimiz olmadı. Ey, bu bize çok yakın birisi olsaydı, bize bi haber gelirdi. Bize de bi haber gelmediğine göre bu kim? Köye inince bi de öğrendik ki Anşagilin Mustafa’sı. Hani Anşagilin Bayram’ının bibisinin oğlu. Mustafa, daha önceden elini taşa sıhıştırmışıdı. Tatanoz olmuşudu. Hancıgilin Fikri’si gibi vefat etmiş. Gencecikdi. Çok yazık oldu. Hepimiz çok üzüldük.

Gülüzar - Hüseyin Öztürk – Ankara – 01 Şubat 2015