ÖNSÖZ
Hüseyin Aydoğan
Ayşegül Doğan
Solmaz Günel
Durmuş Öztürk
Yılmaz Bakar
GülsenG.Kambur
Sefa Öztürk
Cemal Aydoğan
Kemal Günel
Hüsnü Öztürk
Durmuş Günel
Fatma Coşkun
Sizin Sayfanız

Solmaz Günel


ANASAYFA

Solmaz Günel arkadaşımızın son yolculuğunu hissederek
ölümünden birkaç hafta önce yazdığı son şiiri.

solmaz_gunel-son_siiri.jpg





21 oCAK 2015
FARK EDER Mİ?

Fark eder mi Kelkit Torul Şiranlı
Havası aynıdır kültürü aynı
Şebin Karaysar’la bu Alucra’yı
Nasıl unuturuz hep bizim eller
Şimdi bölük bölük kardır oralar
Dağlar geçit vermez zordur oralar
Islık çalar tipisiyle rüzgarlar
Bahar gelsin köyümüze gidelim
Gurbetciyiz sılamızı özleriz
Sevgisini içimizde gizleriz
Yaylasına çıkar türkü söyleriz
Ne güzeldir bizim eller ne güzel
Solmaz’ım da dokun sazın teline
Köylerimiz dönmüş allı geline
Gurban olam kuşburnusu gülüne
Çok güzeldir bizim eller çok güzel

Ozan Solmaz GÜNEL / ANKARA

-----------------------------------------------

22 Mart 2012
KEYVANIYLA BİR GEZİNTİ

Sabah kalkıp karar verdik sırt çantasını aldık
Hayırlısı diyerek gezimize başladık
Yürüdük Çatal çama ( mezarlık) orada biraz kaldık
Bu dünyadan göçenlere Niyazımızı yaptık

Yoldan vurduk yokuşa ilerledik Çamlığa
Çamlıkta bir su içtik gezi biter akşama
Çok yerler gezeceğiz epeyce de var daha
İstikamet meşeye oradan da Kırıntı ya

Daldık köyün meşesine Kuzulukta eğlendik
Yorgunluğu atmak için oturup da dinlendik
İndirdik sırt çantasını biraz azıktan yedik
Yolcu yolunda deyip kalkarak ilerledik

Çamların arasından vardık meşhur Ağıla
Burada mantar olur başladık aramaya
Bulduğumuz mantarları koyduk naylon torbaya
Öptük Hasan DERVİŞİ dua ettik yatırlara

Köprü başına geldik ilerisi bostanlar
Bostanlara ekmişler fasulyeyle top pancar
Buraların ilk sahibi hani nerde o canlar
Düşündükçe dertlenmemek söyle gardaş eldemi

Bir masta boyu kaldı Güneşin batmasına
Son noktayı koyuyoruz kalmayalım karanlığa
Asvalt yolda ilerledik sonra geldik taşlı yola
İş de köy görünüyor gezimizde hayrola

Solmaz derki böylece geziyi de bitirdik
Keyvan ile birlikte taşlı yolda oturduk
Tarihi bilinmeyen paslı birde nal bulduk
Hep saklarım ben onu uğurum olsun diye

Solmaz GÜNEL - Ankara

----------------------------------------------

21 Nisan 2011
ANKARA'DAN SILAYA YOL BOYU

Tatil vakti gelmişti doğru gittik Aşti'ye
Biletleri almak için yanaşmıştık gişeye
Aldık biletimizi oturduk bir köşeye
Gurbet elden sılaya yol almıştık haylice

Çorum geride kaldı Amasya'ya dönerken
İçerimde bir heyecan yüreğimi bölerken
Biliyorum yolumuz daha uzunca,erken
O andaki duygumu bende tarif edemem

Geçmişidik Erba'yı vardık Reşadiye'ye
Eylenince otobüs mola verdik yemeğe
Havasından belliydi saatler kaldı köyüme
Bir gariplik çökünce hüzün doldu içime

Seyrederek dağı taşı doğrulduk Karahisar'a
Mesafemiz az kaldı varacağız Şiran'a
İndik yokuştan aşağı önümüzde Tamzara
Şura bura deriken girdik Alucara'ya

Gezdik Alucara'yı Fındıklıbel'i aştık
İlerisi Gorzaf'tı oraya da yanaştık
Saruca'yı geçerken dönemece az kaldı
On dakika sonrada görecektik Şiran'ı

İşte vardık Şiran'a perşembeydi günlerden
Köylüler çükeliğe gelmişlerdi erkenden
Yüklerimiz bir yanda minübüsü beklerken
Havasına hayranım benim güzel ŞİRAN'IM

Tek tek geçtik köyleri geldik Göllü çayıra
Sol taraftan doğruda yol gider Kırıntı'ya
Baktım uzaklardan yüce dağlara
Yarı çimen yarısı da karla kaplı dağlar oy

Solmazında yolculuğu burda son bulur
Yavaş yavaş gurbetciler sılada olur
Her bir yerde ayrı ayrı mangal kurulur
Strese meydan okuyan köylerimiz var bizim

Solmaz Günel ( Emekli Zabıta Komiseri )

----------------------------------------------

12 Nisan 2011
KUZULUK GÜZELLEŞTİ

Bende Kuzuluğu bostan eyledim
Toprağını ince ince belledim
Ağaçları budayarak dalladım
Şimdi güzelleşti canım Kuzuluk

Hemen yukarısı Köyün ormanı
Buralarda gezen bulur dermanı
Padişahın yazılsa da fermanı
Asla terk eylemem Cennet vatanı

Papatyalar açmış tarla düzünde
Herkesinde sıla vardır özünde
Her mevsimde hele birde güzünde
Ağaçlar al olur dağlar al olur

Solmazıma hayat verir buralar
Çağlayıp akıyor derin dereler
Köyden ayrılmak da beni yaralar
Bir giderim bir geriye bakarım

Solmaz GÜNEL - Emekli Zabıta Komiseri

----------------------------------------------

06 Nisan 2011
KUZULUK

Kuzuluğu gördüm bir hozan olmuş
Dalda bülbül ötmez gülleri solmuş
Benim bu köyüme ne haller olmuş
Gardaş kalk gidelim sılaya doğru

Hıdır'ın etrafı çimenlimidir
Eski suyu vermez yeminlimidir
Kurunu yıpranmış taşı çürümüş
Yoldaş kalk gidelim sılaya doğru

Akbunluk, Sazaklar, Kavaklı da var
Hepsi birer birer kıraç olmuşlar
Çatalçam'a sırasıyla dolmuşlar (Mezarlık)
Sırdaş kalk gidelim vatana doğru

Solmaz'ım da hasret kaldı köyüne
Hem köyüne hem de bir de evine
Gurban olam yaylasında gülüne
Sırdaş kalk gidelim sılaya doğru

Solmaz Günel
Emekli Zabıta Komiseri

---------------------------------------------

06 Nisan 2011
SILAMA DOĞRU

Sapak da inerdik erken zamanlı
Dağlar görünürdü karlı dumanlı
Yürüdüm geride kaldı Konaklı
Köyümüze yaklaştıkca ne güzel

Meraklanıp bir türküde söyledim
Kırıntı'ya varır varmaz dinlendim
Daha sonra Yeniköye yollandım
Türbeler önünden geçmek ne güzel

Yaylasıyla yüce dağdan aştığım
Soğuk soğuk sularından içtiğim
Köprüsü yok deresinden geçtiğim
Ayaklarım ıslandıkca ne güzel

Taşlı yola geldim köyüm göründü
Doldu gözlerimde yaşlar yürüdü
Evelinde herkes hoştu biridi
Şimdi ayrı ayrı telden çalarlar

Garib Solmaz der ki hep bir olunuz
Bu dünya fanidir sevgi dolunuz
Uzadıkca her tarafa kolunuz
Mutluluk duyarım böyle ne güzel

Solmaz Günel
Emekli Zabıa Komiseri
---------------------------------------------

solmaz_gunel-foto.jpg

siirlerimiz-solmaz-gunel.jpg



06 Şubat 2012
DÖRT MEVSİM

Dört mevsimde bizim eller ne güzel
Her tarafı sarar türlü çiçekler
Şimdi boy atmıştır mor menekşeler
Gurbetçiler köyümüze gidelim

Kuşlar bile ötüşmeye başladı
Ötüşüyle ruhumuzu okşardı
Kardan kurtulmuştur dağı taşları
Vakit geldi Yeniköy'e gidelim

Eriyen karlarda akar dereye
Akar gider ama acep nereye
İnsanı mest eder coşkun sesiyle
Özleyenler Kırıntı'ya gidelim

Mayıs biter gelir Haziran ayı
Koynunda saklıyor şirin doğayı
Ne denizi ne yazlığı iş de balayı
Gidin gençler gidin sılaya doğru

Ağaçlar sararır Ekim gelince
Her bir kısmı bürünüyor apayrı renge
Sanki ayarlıdır her yanı denge
Dengesine ayarına kurban olduğum

Mevsim kışa döndü karlar yağacak
Her bir ev de malum tütüyor ocak
Kışın sonu elbet bahar olacak
Gönül bağı kış olmasın yeter ki

Solmaz'ıma düştü işte bir hüzün
Kırıntıya Yeni köye gideriz yazın
Yazın gidemezsek belki de güzün
Can sağlığı olsun Site dostları

Solmaz GÜNEL - Ankara

---------------------------------------------

14 Nisan 2011
SOLMAZ GÜNEL'DEN DOST HÜSEYİN'E

Şiran'dan öteye vardım köyüme
Dağlarına duman çökmüş, kar yağmış
Sensiz köylerim de dönmüş yetime
Deresin de sular coşmuş çağlamış.

Madenin deresi yüksekten akar
Etrafın çiçeği ne güzel kokar
Bu hasretlik benim bağrımı yakar
Gönlümdeki hasretiyle ne güzel dağlar.

Çıksam Tuğ kırana seyran eylesem
Rüzgar esse, kuşlar ötse dinlesem
Nasip olur, eğer bir gün ölmezsem
Doya, doya gezeceğiz yaylaları, dağları.

Solmaz, Hüseyin'e bu şiiri yazdı
Okusun da şu gönlünü eylesin
Felek bizim düzenimizi bozdu
Gün gelir ki çekmemişe dönersin.

23-10-2007
SOLMAZ - AKILSIZ

----------------------------------------------

12 Nisan 2011
GÜZELLER

Yeni Köyün dağlarında
Koyun güttüm bağlarında
On üç on dört çağlarında
Bizim Köyün güzelleri

Sürü sürü koyunları
Tüylü tüylü boyunları
Horon hane oyunları
Kırıntının kızlarında

Garip Solmaz anlat Köyüm
Kız su alır güğüm güğüm
Kısmet olur geleceğim
Güzel Köyüm Yeni Köyüm

Solmaz GÜNEL - Emekli Zabıta Komiseri

----------------------------------------------

NEYLEYE GÖNÜL

Durmaz gönül ahu gamla dert eyler
Sensiz geçen zaman zor verdi gel gel
Gözlerimden sanki akıyor seller
Bu ayrılık bana ar verdi gel gel

Bir çareyim yalnız kaldım Köylerde
Değer verilirmi böyle günlere
Senle dolaştığım yüce dağlarda
Guguk kuşu öter oldu nazlı yar

Döndü yarim Gurbet elden Sılaya
El ele tutarak çıktık Yaylaya
Acep sensiz bu gönül de neyleye
Huzur doldu içerime nazlı yar

Solmazımda konakladı Baş Yurda
Sevilir bu dağlar kurdu kuşuyla
Her tarafı sarmış sümbül tutuya
Gelip görmek gerek bizim Elleri

Solmaz Günel - Emekli Zabıta Komiseri

---------------------------------------------

06 Nisan 2011
BİZİM ELLER

Gümüşhane elmasıyla allanır
Arıları petek yapar ballanır
Güzelleri fistan giyer sallanır
Eylencesi neşesiyle bir hoştur

Şirandan öteye vardım köyüme
Dağlarına duman çökmüş kar yağmış
Bağım bahçem bensiz dönmüş yetime
Özledim vatanı gurbet neyime

Çiçekli çayırdan Tuğ gıranına
Hakim bu tepeler ulu Şiran'a
Sanki tablo gibi burda manzara
Yakınında yaylasıyla ne hoştur

Karadoruk oldu gezinti yeri
Altında akıyor Maden deresi
Karaburga ile yakın arası
Yaşamaya yaşam katar buralar

Garip Solmaz unutamaz köyünü
Zurnası bir başka havası başka
Güzel olur kültürüyle düğünü
Titizi bir başka horonu başka

Solmaz Günel (Emk.Zabta.Komseri)

--------------------------------------------

karadoruk-aa@hotmail.com