ÖNSÖZ
Hüseyin Aydoğan
Ayşegül Doğan
Solmaz Günel
Durmuş Öztürk
Yılmaz Bakar
GülsenG.Kambur
Sefa Öztürk
Cemal Aydoğan
Kemal Günel
Hüsnü Öztürk
Durmuş Günel
Fatma Coşkun
Sizin Sayfanız

GülsenG.Kambur


ANASAYFA





----------------------------------------------
21 Mart 2011
KÖYÜMÜZÜ SEVİYORUZ

Duzdaşından garaburgaya
Köyümüzü seviyoruz
Kanın kırandan kuzuluğa
Köyümüzü seviyoruz

Atamız yatar orada
Geçim için biz burada
Cümleniz erin murada
Köyümüzü seviyoruz

Kimler geldi kimler geçti
Nimet yedi suyun içti
Ekin biçti otunu biçti
Köyümüzü seviyoruz

Çayını içtik demlik demlik
Madımak kertmeli yemlik
Gümüşhane Şiran kimlik
Köyümüzü seviyoruz

Sepete toplar tezeği
Su içtiğimiz gözeği
Gelin başında süzeği
Köyümüzü seviyoruz

Dedemiz giymişler çarık
Ana baba eli yarık
Bostanda yapardık karık
Köyümüzü seviyoruz

Sarı mor cennet çiçeği
Söyleyelim hep gerçeği
Elle yolardık mercimeği
Köyümüzü seviyoruz

Yokluk yaşanmış ezeli
Sığınakta döker gazeli
Tutuya herdem güzeli
Köyümüzü seviyoruz

Sayıyı sayma oyunu
Çakakla taşır suyunu
Sağdık inek, hem koyunu
Köyümüzü seviyoruz

Odun taşıdık ormandan
Çalıştık sap samandan
Zahra kaldırdık harmandan
Köyümüzü seviyoruz


Yemledik horoz tavuğu
Sicimle yaydık tuluğu
İstâan değirmen oluğu
Köyümüzü seviyoruz

Ekmek pişti fırın sacla
Yoğurt taşıdık parkaçla
Tarlaya gittik ırgatla
Köyümüzü seviyoruz

Buğday makinası vurduk
Ambara erzak korduk
Nahır danaları sorduk
Köyümüzü seviyoruz

Fiskiye gazlı lambayı
Nineler ördü sambayı
Delik deşik yaylayı
Köyümüzü seviyoruz

Böğürceye çangalı diktik
El taşıyla bulgur çektik
Gardif soğanı ektik
Köyümüzü seviyoruz

Çizgi oynar ip hoplardık
Sümbül navruzu topladık
Köyün gülünü kokladık
Köyümüzü seviyoruz

Söğütten yaptık zipcik düdük
Tavuklar çıkarır cücük
Çeşit çeşit kuşlar böcük
Köyümüzü seviyoruz

Yemek pişti ocaklıkta
İsgembi tahta sofrada
Yerdik hep de bir sahanda
Köyümüzü seviyoruz

Elma gelin eteyine
Arı girer peteğine
Horiklikler tüter yine
Köyümüzü seviyoruz

Taşlardan kına yapardık
Malı davarı yayardık
Çelik oyunu oynardık
Köyümüzü seviyoruz

Ateş yakar suyu korduk
Derelerde asbap yurduk
Tokacı vurduk ha vurduk
Köyümüzü seviyoruz

Pengellik dam merekleri
Gelin süsler terekleri
Yağ bastığımız külekleri
Köyümüzü seviyoruz

Çık hıdırlezin üstüne
Bak köyüne, mezarlığa
Aklın takılır ölüne
Köyümüzü seviyoruz

Sabah erkenden kalkardık
Mezarlara helva koyardık
Köyce yılbaşı yapardık
Köyümüzü seviyoruz

Çayır yoncayı sıvardık
Bacaları çok loğlardık
Yağmur yağ diye yalvardık
Köyümüzü seviyoruz

Tarlaya seperdik fiyi
Kazanda toplardık çiği
Yaşadık böyle bir çağı
Köyümüzü seviyoruz

Salladık tahta beşiği
Verilir odun keşiği
Kazma kürek hark eşiği
Köyümüzü seviyoruz

Yedik kuşburnu alucu
Çıkıpda gördük Arducu
Fırına çaldık parducu
Köyümüzü seviyoruz

Biçtik orakla tırpanla
Toplar anadut dirgonla
Kalanı dırır dırmıkla
Köyümüzü seviyoruz

Düyene binip ho dedik
Kazanda kaynardı hedik
Alıp sıcak sıcak yedik
Köyümüzü seviyoruz

Koşduk öküz arabası
Bol yedik pancar çorbası
Yoktu çoğumuzun urbası
Köyümüzü seviyoruz

Mektebe bavulla gittik
Çağımda yüz on talebeydik
Okuma yazma öğrendik
Köyümüzü seviyoruz

Gayhıyla karda kayardık
Don olan yerler arardık
Çatıdan buzlar kırardık
Köyümüzü seviyoruz

Soyduk daru saydık beni
Derdik sayım geçti seni
Nerede o günler hani
Köyümüzü seviyoruz

Tutarız oruç aşuru
Getirdik geven çaşuru
Öyleydi günün koşulu
Köyümüzü seviyoruz

Cem doğaldı o zamanda
Bütündük dinde imanda
Asla kalmazdık gümanda
Köyümüzü seviyoruz

Ölümüz bir dirimiz bir
Yardımcımız Hazreti Pir
İnsanlık en güzelidir
Köyümüzü seviyoruz

Kilimlere sergi serdik
Halburlarınan eledik
Torbarlara koyup düğledik
Köyümüzü seviyoruz

Katkısızdı yağı balı
Bağlarlardı peştanbalı
Ev toprak, bilmezdik halı
Köyümüzü seviyoruz

Kızlar ganevice işlerdik
Boncuktan toptu yapardık
Bacaya gılik atardık
Köyümüzü seviyoruz

Doktor neydi bilmezdik
Hastalığı çekerdik
Ölene vadesi derdik
Köyümüzü seviyoruz

Halta kuzuya danaya
Boncuk öküze ineğe
Kelek koça koyuna
Köyümüzü seviyoruz

Kom koz ağılda varıdı
Evler bir oda darıdı
Halk birbirine yarıdı
Köyümüzü seviyoruz

Çatalla öküzü yıktık
Ayağına nalı çaktık
Göç ile yaylaya çıktık
Köyümüzü seviyoruz

Süte hazı koyup kerttik
Gejgereynen ahbun çektik
Meyve sebzeyi bilmezdik
Köyümüzü seviyoruz

Ana derdi dizi dizi
Höllüynen büyüttü bizi
Tanrı cennet kıldı sizi
Köyümüzü seviyoruz

Öööf, yoksukluk nöbetçiydi
Vahhh, babalar gurbetçiydi
Ahhh, analar çaresizdi
Köyümüzü seviyoruz

Köylüde olgun karakter
Köylü hazırlar şehir yer
Ben hanımım ben beyim der
Köyümüzü seviyoruz

Sürgüyle kapıyı kitler
Kapıda ürürdü itler
Bizi kaşındırdı bitler
Köyümüzü seviyoruz

Sabahınan çifti sürdük
İyi kötü günler gördük
Gurbet ele göçü dürdük
Köyümüzü seviyoruz

Efendiyiz biz köylüyüz
Gururluyuz biz köylüyüz
Şerefliyiz biz köylüyüz
Köyümüzü seviyoruz

Kırıntı köyü sılası
İsmail Şıhtır babası
Saygı Gülsen'in çabası
Köyümüzü seviyoruz

Gülsen Günel Kambur
---------------------------------------------

siirlerimiz-gulsenkambur.jpg


----------------------------------------------
23 Mart 2011
2000 KARADORUK ANISI

Ateş yanar duman tüter,
Dallarda kuşlar öter.
Hem de türkü söyleyerek,
Sallanıyor halam Yeter.

İnsanlığa olur mu kıyas?
Köyümüze ederiz havas.
Açılın, açılın sallansın,
İsmail Şıhın karısı Elmas.

Büyük kayın babası Bilal,
Kazancımız olsun helal,
Sırayı aldı biniyor,
Zilif'in torunu Celal.

İnsanlık her şeye değer,
İyiliğe yeter olmaz meğer,
Beni de sallayın diyor,
Molla Aligilden Seher.

Hep güzelliye verelim meyil,
Haktan gelene oluruz kail,
Bakalım ip sağlam mı diyor,
Karakızın torunu İsmail.

Hiç kimse çekmesin ahu zar,
Hem de oldukça işgüzar,
Pembeleri giymiş biniyor,
Post bıyığın torunu Gülizar.

Asla yemeyelim haram,
Her zaman doğruyu kayram,
Bu da kim mi söyleyeyim,
Ayvazgilin torunu Bayram.

Seven sevdiğinin dengi,
Yanlışa yapalım cengi,
Kardeşlerimin en sarısı,
Bu da benim bacım Sevgi.

Kokuyor rakı, efes pilsen,
Ne olur, kendini bilsen,
Kameranın hatırına sallandı,
Korkuyordu güya Gülsen.

Çiftçi tohumunu eker,
Gurbetçi hasretlik çeker,
Bana da sıra verin,
Ben geldim diyor İlker.

Sen her zaman olasın ferah
Yobazlardan eyleriz ikrah,
Burda yok, nerde kaldı ?
Komik,komik konuşan Emrah.

Mutluyuz, böyle ormanımız var ya
Uykuda görüyoruz rüya
Bize yemin ettirdi korkusundan,
Beni sakın itmeyin diye, Derya.

Muradını alıyor gün gören
Karşılığını bulur hizmet veren
Sende mi sallanacaksın ?
Hadi bakalım sana Eren.

Vatanımızı bekler asker,
Ekmeğimiz için dökeriz ter,
Beni de unutmayın diyor,
Ahmet Ağanın oğlu Alper.

Sağlık dilerim geline kıza,
Köye gidilir yazdan yaza,
Çamlara salıncağı kuran,
Dağların atmacası Rıza.

Huzur dolu olsun evin,
Eşin dostunla sevin,
Beni de çok itin diyor,
Naciye'nin kızı Pervin.

Her zaman olalım sade,
Kimi baba kimi dede,
Bu kızımız da dedesinin,
İsmail Şıhın yadigarı Bade.

Tavuklara verirdik yem,
Görmeyelim ne keder ne kem,
Hadi bakalım sana da,
Yaramazımız bizim Cem.

İnsanların hepsi kardaş,
Dostlukta oluyor sırdaş,
Ben de bir yiğidim diyor,
Esprili konuşuyor Çağdaş.

Huzur dilerim bütün evlerde,
Yaşıyor Kırıntı'da köyde,
Kendi haliyle bir bütün olmuş,
Hancı gilin torunu Sevda.

Gönlünü güzelliye bağla,
Hayatında başarıyı sağla,
Dikkat edin düşmesin,
Teyzesinin canısı Çağla.

Tohum bitmiyor, taşta sayda
Hayat var havada suda,
Daha yeni gelmiş buraya,
Beni çok sallayın der Seda.

Gençlerimiz oynar basket,
Babalarımız örterdi kasket,
Korkuyormuş salıncaktan,
Bizi kandırıp kaçtı şevket.

Hakka erer gönlünü veren,
Burada eğlendi eş dost yaren,
Köyde kalmış gelmemiş,
Şevketin karısı Gülseren.

Niyazımız var gerçek ocağına,
Demir dövülür sıcağı sıcağına,
Celal Seher daha iner mi?
Sardılar bacağı bacağına.

Şiiri yazan:
Gülsen GÜNEL

Bu şiir 2000 yılı yazında, Kırıntı ormanı Karadoruk’ta, güzel bir piknik gününde, ağaca ip atıp sallanan insanların o andaki durumlarını anlatmak için mizansen olarak yazılmıştır.

Derleyen:
Sefa ÖZTÜRK
29.7.2002
----------------------------------------------

karadoruk-aa@hotmail.com