Önsöz
D.Kırıntılılar Birliği
Köy-Haberler-4
Köy-Haberler-3
Köy-Haberler-2
Köy-Haberler-1
Perhiz-Turşu
Halil
Köyde Huzur Evi
Ben mi Biz mi
Hey Gidi Günler
Kopuyoruz
Dışkı Kavgası
Sen Ne Dedin
Neden Köy
Duyarlı Olmak
İnsanlık
Kalk Artık
Kardan Mezar
Kayısımın Yavrusu
Örnek Olmak
Gizemli Yüz
Topal Avni
Fareli Ekmek
Ölüm Haberi

Neden Köy


ANASAYFA

bizimyazarlarimiz-aa_oykuler-gif.gif

bizimyazarlarimiz-aa_oykuler-baslik-incecubuk.jpg

"Gençken memleket ne de uzak gelir insana; bir kaç yılda bir tatillerde köyde üç beş gün geçirmek yeter de artar bile.
Köye ev yapmak, daha uzun süreli kalmak mı? Amaan sen de olacak şey mi? Köye ölü yatırım yapılır mı?
Amaaa... Hızla geçen zaman, ilerleyen yaş, geçmişe özlem duyguları düşünceleri nasıl da değiştiriveriyor."

14.01.2007
NEDEN KÖY?

Yıllar önceydi. Büyük kentlerden veya yurtdışından bazılarının köye modern evler yapmaya başladığını duymuştuk. Bir yaz tatilinde köye gidip de o güzelim evleri görünce şaşırıp kalmıştım. Sadece ben mi sağdan soldan gelenler de şaşırıyorlardı. Bu yeni gelişmeyle gurur duyduğumuz gibi milyarlarca liralık harcamaları ölü yatırımlar olarak da yorumluyorduk. Şöyle dediğimiz oluyordu kendi aramızda:

-Yahu bu işin mantığı var mı? Köye gelip de aylarca durulur mu hiç? Ben duramam; şehrin olanaklarından vazgeçemem?

Ya da şöyle diyorduk:

-Köye harcanan onca parayla şehirde gelir getiren nice yatırımlar yapılabilir. Paraya para kazandırmak varken git parayı Kırıntı'nın, Yeniköy'ün topraklarına göm. Bu nasıl bir mantıktır anlayamıyorum.

Gençtik, kentte aktif çalışma içindeydik. Sosyal yaşamımız tüm hızıyla sürüyordu. Gençliğimiz hiç bitmeyecek, yaşlılık kapımızı çalmayacak gibi geliyordu bize.

*

Aradan yıllar geçti. Bu arada bizim yaşımız da gençlik dönemleriyle vedalaşmaya başlamıştı. Bir yazın yine köye gitmiştik üç beş günlüğüne. Köye ölü yatırım yapan bir Almancının evine gitmiştik bir baş sağlığı gerekçesiyle. Almancının o günkü sözleri beynimi sarsmıştı:

-Cefasıyla, sefasıyla Alamanya'da kırk yılı aşkın bir yaşam sürdük. Yaşımız ilerleyip de belimiz bükülmeye başlayınca hamurumuzun yoğrulduğu toprakların özlemiyle yanıp tutuşmaya başladı yüreklerimiz. Yaşadığımız yerin tertemiz sokakları, uygar ilişkileri, türlü olanakları zevk vermemeye başladı bize. En büyük zevkimiz, çocukluk arkadaşlarımızla bir araya gelince ballandıra ballandıra anlattığımız köy anılarımız olmaya başlamıştı. Gün geldi, bir de baktık ki kırk yıldır yaşadığımız yerin yabancısı olmuşuz. Sonuç mu? Gördüğünüz gibi işte buradayız. Yılın üç, beş ayını köyde geçirmek yaşama sevincimiz oldu.

Öykülerden, masallardan özdüşünce (anafikir) çıkarırdık ilkokul yıllarımızda... Almancı, bu yalın ama net anlatımıyla şu özdüşünceyi vermişti:

"Mutluluk nerede elde ediliyorsa orada yaşanmalıdır."

*

Yıllar ne de çabuk geçiyordu öyle; hani derler ya göz açıp kapatıncaya kadar.

Bir de baktık ki yaşımız kırk dokuzları devirmiş, ellilerle tanışmış.

Bir de baktık ki biz de emekli olmuşuz, biz de nostaljik (geçmişe özlem) duygularının tutsağı olmuşuz.

Ve...

Bir de baktık ki biz de köye ölü yatırım (!) yapmışız.
Yaz gelsin de köye koşalım diye sabırsızlanmaya başlamışız.


*
İşte böyle...
-0-

Ali Aydoğan

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Düşüncelerinizi yazmak için burayı TIKLAYINIZ ... aliaydoganaa@hotmail.com