Önsöz
D.Kırıntılılar Birliği
Köy-Haberler-4
Köy-Haberler-3
Köy-Haberler-2
Köy-Haberler-1
Perhiz-Turşu
Halil
Köyde Huzur Evi
Ben mi Biz mi
Hey Gidi Günler
Kopuyoruz
Dışkı Kavgası
Sen Ne Dedin
Neden Köy
Duyarlı Olmak
İnsanlık
Kalk Artık
Kardan Mezar
Kayısımın Yavrusu
Örnek Olmak
Gizemli Yüz
Topal Avni
Fareli Ekmek
Ölüm Haberi

Ben mi Biz mi


ANASAYFA

bizimyazarlarimiz-aa_oykuler-gif.gif

bizimyazarlarimiz-aa_oykuler-baslik-incecubuk.jpg

Yalın bir soru:

Günlük toplumsal ilişkilerimizde 'ben' sözcüğü mü daha çok kullanılıyor, 'biz' sözcüğü mü?

Kişisel olarak kendim, 'ben' sözcüğünü daha çok duyduğum için aşağıdaki öykü doğdu.

18 Ocak 2010
BEN Mİ? BİZ Mİ?

Sonsuz ile Evren, onlara göz kırpan irili ufaklı yıldızlar arasında uzayda gezinip duruyorlardı. Yeni gezegenler, yeni yaşamlar, uygarlıklar peşindeydiler.

Daha uzaktan Dünya'mızı görünce hemen tanıdılar. Evren, büyük bir ilgiyle:

-Dünya'da yaşam ve uygarlık olduğunu duymuştum, dedi. Yaklaşalım bakalım nelere tanık olacağız?

-Çok merak ediyorum, diye karşılık verdi Sonsuz. Acaba Dünyalılar barış ve dostluk içinde mi yaşıyorlar, yoksa savaş ve düşmanlık içinde mi?

Hızla uçarak yaklaştılar. Dünya'nın çevresinde dönerlerken yeryüzünden gelen seslere kulak verdiler. Bir ara birbirine karışan bomba, top, tüfek, küfür, çığlık sesleri, inlemeler, haykırışlar duydular. Biraz ilerleyince keyif süren insanların kahkahaları kulaklarını doldurdu.

Dünya'nın üzerinde bir tur attıktan sonra Sonsuz, arkadaşına şaşkın şaşkın şöyle dedi:

-Doğrusu ya Dünya'yı çözümleyemedim. İnsanlar, mutlu mu, mutsuz mu, savaşıyorlar mı, sevişiyorlar mı anlamadım. Bazı yerlerde neşeli kahkahalar; bazı yerlerde inlemeler, acı içinde haykırışlar yayılıyordu. Hangisi Dünya'nın özelliğini gösteriyor anlayamadım.

Evren, ciddi bakışlarla Dünya'ya bir göz attıktan sonra arkadaşına bakarak:

-Her ikisi de, dedi. Anlaşılan şu ki, Dünyalıların bir kısmı keyif sürerken, diğerleri acı içinde yaşıyorlar.

-Yani barış yok, düşmanlık hâkim demek istiyorsun.

-Sence de öyle değil mi?

-Şimdilik öyle gibi görünüyor.

*

Dünya'ya doğru gittikçe alçalarak uçuşlarını sürdürdüler. Bu kez bambaşka sesler yayılmaya başladı yeryüzünden.

-Benin dinim budur, hak dinidir, gerçek yol göstericidir.

-Diğer dinler batıldır.

-Diğerleri kafirdir.

-Diğerlerini yola getirmek boynumuzun borcudur.

*

Sonsuz'la Evren, Dünya'ya yaklaştığı oranda şaşkınlıkları artıyordu. Biraz daha yaklaşınca ayrıntıların dile getirildiğini duydular.

-Benim mezhebim tek doğru olandır.

-Tanrım diğer mezhepleri islah eyleye.

-Diğer mezheplerin tümü çöpe.

*

Evren, duyduklarına inanamıyordu. Büyük bir şaşkınlıkla:

-Dünya'ya biraz daha yaklaşmaya korkuyorum Sonsuz, dedi. Yaklaştıkça parçalanmaların biraz daha arttığını görüyorum.

*

Döne döne uçarlarken biraz daha alçaldılar. Bu kez, farklı aykırılıklar kulaklarını tırmalamaya başladı.

-Ben, bu ülkedenim! Diğer ülkeler mi? Tu kaka! Hepsi gizli düşman, hepsi bitmeyen tehdit.

*

Yaklaştıkça ayrılıkların daha da arttığına tanık oldular.

-Ben, kendi ilimdenim! Öteki iller mi? Geç bir kalem! Önce ben!

*

Biraz daha yaklaşınca ince ayrıntılara boğuldular.

-Ben bu ilçedenim. Ötekiler mi? I-ıh! Yanımda adı mı olur canım?

*

-Benim köyüm budur? Onurumdur, gururumdur. Diğer köyler mi? Gölgem olabilirler belki.

*

İki arkadaşın aklı karmakarışık olmuştu. Evren, gittikçe artan şaşkınlığıyla:

-Herkes önce 'Ben' diyor, dedi.

-Evet, dedi Sonsuz. "Biz" diyen duymadık hiç.

-Bu kadar ısrarla 'Ben' denince, ardından 'Ben'in korunmasına sıra geliyor, dedi Evren.

-Korunma; diğerini dışlamayı, kendi kabuğuna çekilmeyi, ayrışmayı, tekleşmeyi, kavgaları, savaşları, yıkımları doğuruyor.

-Hâlbuki "Biz" deyip paylaşsalar...

-Haklısın Evren, mutluluklar da üzüntüler de paylaşılmalıdır.

-Mutluluklar paylaşılırsa artar, daha da tatlanır; değil mi?

-Elbette. Üzüntüler de aynı şekilde, paylaşıyınca azalır.

-İnsanlık 'Biz'leşirse Dünya, "Yıkımlar Gezegeni" olmaktan çıkıp "Mutluluk Gezegeni"ne dönüşebilir.

-Elbette kardeşim! Bu mümkün.

-Elbette mümkün. "Bana ne!" denmese; herkes, duyarlı olsa, karınca kararınca üzerine düşen görev ve sorumluluğu yerine getirse...

-Umarım yakın gelecekte... İş işten geçmeden... İnsanlık aklını başına alır.

-Alır da, kendi kazdığı mezarını sonsuza değin kapatır.

-Şimdi gidelim arkadaşım. Gidelim ama yıllar sonra tekrar gelip görmek koşuluyla. Umarım yıllar sonra geldiğimizde yeryüzünün her yanından mutluluk şarkılarının yayıldığını duyarız.

***

İş, işten geçmeden...
Elimizle kazdığımız mezarı kapatalım!

Ali Aydoğan
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Düşüncelerinizi yazmak için burayı TIKLAYINIZ ... aliaydoganaa@hotmail.com